Elginkan Vakfı’nın temel amaçlarından biri olan “kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, âdet ve manevi değerlerimizi ve Türkçemizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak” kapsamında, bugüne kadar Türk dili, edebiyatı, tarihi, kısacası Türk kültürü ile ilgili çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Ayrıca bu konularda kaynak kitaplar yayınlandı, bu alanlardaki genç araştırmacılar, bilim insanları ödüllendirilerek ve burs verilerek desteklendi.
Çeşitli kurum, kuruluş ve üniversiteler tarafından Türk kültürü ile ilgili olarak düzenlenen toplantılara da maddi destek sağlayan Vakfımız, 2013 yılından başlayarak yılaşırı olmak üzere Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı düzenleme kararı aldı.
Marmara Üniversitesi Sultanahmet Kampüsü Prof. Dr. Nihat Sayar Konferans Salonu’nda düzenlenen kurultaya, edebiyat ve kültür dünyamızın önde gelen isimleri ile Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, Elginkan Vakfı Müdürü İlhan Üttü ve Elginkan Topluluğu mensupları katıldı. Konusu “Geçmişten Geleceğe Türkçe” olarak belirlenen kurultayda, Türkçe’nin en eski döneminden başlayarak, günümüze kadar uzanan süreçte yaşadığı değişme ve gelişmeler ortaya konuldu, geleceğine yönelik öngörülerde bulunuldu.
Üç gün boyunca sekiz oturum halinde yapılan kurultayda, günümüz Türkçesinin sorunları, dil yapısı, Türkçe eğitimi, bilim ve sanat dallarında Türkçe terimlerin oluşturulması, Türkçe’nin örnek telaffuzu gibi pek çok konu işlendi, 28 bildiri sunuldu ve iki açık oturum düzenlendi. Kurultay 17 Nisan 2013 günü “Sanat Dilinde Türkçe” açık oturumu ile başladı. Tiyatroda, sinemada, radyoda ve daha yaygın bir kitle iletişim aracı olan televizyonlarda kullanılan dil konusunda yakın geçmişte yaşadığımız ancak çok da farkına varamadığımız değişiklikler dile getirildi, değerlendirildi.
Aynı gün başlayan oturumlarda günlük dilde yaşanan değişimler, dilimize yönelik tehdit ve tehlikeler ile çözüm yöntemleri tartışıldı. Yaşayan bir varlık olan dilin, zaman içerisinde değişikliğe uğradığı, bunun doğal ve kaçınılmaz bir süreç olduğu katılımcılar tarafından ifade edildi.
İkinci günkü oturumlarda Türkçe’nin yapısı ve dil bilgisi konularında çeşitli bildiriler sunuldu. Son gün ise Türkçe konuşma, telaffuz ve yabancılara Türkçe öğretimi de dâhil olmak üzere Türkçe eğitimi konusunda sunulan bildiriler tartışıldı.
Kurultayda üç gün boyunca yapılan konuşmalarda Türkçe’de yaşadığımız bazı olumsuzlukların zaman içerisinde yapılacak etkin çalışmalar ile giderilebileceği dile getirildi. Bugün uydu yayınları ile televizyon ve radyolar aracılığıyla dünyanın birçok yerine Türkçe yayın yapıldığı ve Türkçe’nin kullanım yaygınlığının arttığı vurgulandı. Ayrıca artık dünyanın dört bir yanında Türk okullarının açıldığı, yalnızca Türk dilinin yayılmasının değil, Türk kültürünün tanıtılması ve yaygınlaştırılmasının da sağlandığı ifade edildi.
Kurultay, Elginkan Vakfı Müdürü İlhan Üttü’nün teşekkür konuşmasıyla sona erdi. İlhan Üttü konuşmasında, Elginkan Vakfı Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nın ikincisinin 2015 yılında, uluslararası düzeyde ve daha geniş kapsamlı bir biçimde yapılması konusundaki hedeflerini belirtti.
Rahmetli Başkanımız, Türkçe’nin önemini hep ilk sıraya koydu.
Açılış konuşmasını yapan Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, Rahmetli Başkanımız Hüseyin Ekrem Elginkan’ın Türk dili ve kültürüne olan hassasiyetine dikkat çekti. Akçen şöyle konuştu:
“Elginkan Topluluğu Değişmez Başkanımız Merhum Hüseyin Ekrem Elginkan’ın bizlere bıraktığı vasiyetlerden birisi; ‘kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf âdet ve manevi değerlerimizi ve Türkçemizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak’ olmuştur. Kurucumuz ve Değişmez Başkanımız bir yandan Türkiye’nin kültürel mirasını ve değerlerini özveriyle korumayı, yaşatmayı ve desteklemeyi; bir yandan da nitelikli işgücünün yetiştirilmesini sağlayacak eğitim kurumları açarak, bunu tüm yurt geneline yaymayı hedeflemişti. Vakıf Kurucumuz olan Hüseyin Ekrem Elginkan, mühendisliğinin yanında, Türkçe’ye ve güzel konuşmaya son derece önem veren bir liderdi.
Rahmetli büyüğümün vefatından önceki 15 yılı kendisiyle birlikte geçirdim. Akşamları zaman zaman televizyon izlerken, kullanılan Türkçe’den rahatsız olur; ‘Benim Türkçem bu değil,’ derdi. Bana vasiyet ettiği en önemli şeylerden biri de Elginkan Vakfı’nın Türkçemizle ilgili çalışmalar yapması ve bu konuda yapılan çalışmaları desteklemesiydi. Hatta “‘Türk dili ile ilgili yapılan çalışmalara Nobel Ödülü gibi ödüller verelim Vakıf olarak,’ derdi.”
Açık oturumla değerlendirildi.
Kurultayın sonunda “Geçmişten Geleceğe Türkçe” açık oturumu düzenlendi. Kurultayın genel bir değerlendirilmesinin yapıldığı açık oturumda, Türkçe’nin bilinen en eski yazılı metinleri olan Bengü Taşlar’dan (Orhun Abideleri) günümüze kadar yaşanan gelişim süreci üzerinde duruldu.